July 23, 2001
3. gün: Yakakent-Bafra
Güne, akşam buraya gelirken bizi arkamızdan iten rüzgarın beraberinde bir sürü de kara bulut getirmiş olduğunu farketmekle başladık. Kahvaltımızı edip pansiyonun siyahlı beyazlı yavru kedisiyle oynarken gözüm hep bulutlardaydı. Derken hava açtı, fakat bulutlar bizim gideceğimiz tarafa gitmişlerdi...
Yakakent-Bafra arası 50 km kadar son derece düzgün, inişsiz-yokuşsuz bir yol. Karadeniz Otoyolu'nun yapımında kullanılan büyük kayaları taşıyan pek çok kamyon vızır vızır gidip geliyor. Daha önce de görmüştüm, kamyon şoförleri bizi sollarken son derece açıktan alıyorlar. Enis de buna hayran kaldı. Şoförlerden birine raslayabilsem teşekkür etmek istiyorum, ama olmuyor.
Bize bir zararı olmayan bu trafiği de saymazsak çok rahat bir yolculuk yaptık. Bafra'dan 30 km kadar önce Alaçam ilçesini görüp içeri girdik. Netdaşım Bafra'lı Muzaffer'i aradım, Datça'da tatildeymişler.
Kasabayı gezip muzlarımızı yedik ve yola koyulduk. Saat 11:30 gibi de Bafra'ya vardık. Kızılırmak ve cıvarında bir sürü resim çektik. Nedendir bilmem, Kızılırmak'ı görünce duygulandım. Çocukluğumdan beri hep haritada Kızılırmak'ı seyreder, meraklanırdım. Ondan herhalde.
Bafra girişindeki Çetinkaya Köprüsü 1937 yılında yapılmış, 7 kemerli ve 250 m uzunluğunda. Adını zamanın Ulaştırma Bakanı Ali Çetinkaya'dan alan bu köprü, Neşet Ertaş'ın "Köprüden Geçti Gelin" türküsüne de konu olmuş. Gelin ve damatların nikahtan önce bu köprüden geçip dilek tutarak suya taş atma geleneği uzun yıllardır sürmektedir.
Heart | 0 | Comment | 0 | Link |
Yöredeki tek YKB şubesinin burada olduğunu hiç unutmamıştım. İlk iş olarak para çektim, sonra da yemek yedik ve Samsun yoluna çıktık. Bir kaç kilometre gitmiştik ki, bize son derece tanıdık gelen kapkara bulutların ileride bizi beklediğini gördük ve bütün keyfimiz kaçtı. Derken sıkı bir yağmur başladı. Hemen yakındaki koruluğa sığındık. Yağmurlukları giydik, ben çantaları naylonla örttüm ve yarım saat kadar sağanağın geçmesini bekledik.
Aslında o an bu yaptığımızım ne kadar yanlış olduğunu hiç düşünmedik. Etrafta şimşekler çakar, yıldırımlar düşerken ağaç altına saklanmak hangi akla hizmettir? Yolun karşısında bir ev vardı, oradan davet ettiler, "Gelin yağmurun geçmesini burada bekleyin" dediler ama, nedense onu da kabul etmedik.
Bafra-Samsun yolu zaten yeterince yoğun. Bir de yerlerin kaygan, görüşün yetersiz olduğu böyle bir havada yola devam etmekten çekindik. Biraz yağmur azalınca da Bafra'ya geri döndük ve bizi o çamurlu halimizle kabul edecek bir otel bulduk (Belediye'nin yanındaki Mis Otel). Bu arada saat de beşi geçmişti. TV'deki hava tahmini iyice canımızı sıktı. Önümüzdeki iki gün bölgede yağış ve fırtına bekleniyormuş.
Bir de TV'de daha önce adını hiç duymadığım Starsailor adlı bir grubun klibini izledik. Çok hoşuma gitti, en sevdiğim gruplar arasına katıldılar.
Akşam yemeği için çıktık, caddelerde volta attık ve saat 23:00 gibi ertesi gün ne yapacağımızı bilmez halde yatıp uyuduk.
Yapılan yol: 57 km, yolculuk süresi: 3:21 h, ortalama hız: 17 km/h, max hız: 55 km/h (bisiklet saatim yağmurdan çalışmaz olduğu için yaklaşık son 5 km buna dahil değil)
Today's ride: 57 km (35 miles)
Total: 211 km (131 miles)
Rate this entry's writing | Heart | 1 |
Comment on this entry | Comment | 0 |