September 30, 2012
2. gün: Ormanlı ... Ocaklı - Bandırma
Sabah yine Alp'in hazırladığı kahvaltıyla karnımızı doyurduk. Ben artık tamamen sönmüş olan lastiğimi onardım ve yola çıkmaya hazır hale geldik. Bu arada pansiyoncuyla konuşarak minibüsü kesinleştirmiştik. Bandırma'ya erken varacağımız için akşam 21:30 feribotuna olan biletimizi 15:30'a çevirmek istedik ama o iş o kadar kolay olmuyormuş. Bir kere 15:30'a sadece business class bilet kalmış, bunun için fark ödedik. Ayrıca yeni bilet alıp eskileri Bandırma'da iade etmemiz gerektiğini öğrendik. İade işi de saat 13:30'a kadar oluyormuş ve %30 kesinti yapıyorlarmış. Hepsini sineye çektik. Aslında gecenin köründe Yenikapı'da bisikleti alacak taksi arayıp üzerine bir 60 papel daha bayılmaktan kurtulmuş olduğum için benim işime bile geldi denebilir.
Minibüs gelene kadar biraz sahili dolaştım. Mevsiminde burası bayağı güzel oluyor besbelli. Uzun bir kumsal ve yanyana dizilmiş pansiyonlar var. Kediler yüz vermiyor, uzak duruyorlar.
Heart | 0 | Comment | 0 | Link |
Saat 10:30 gibi minibüse doluşup pansiyondan ayrıldık. Minibüs Turan Köyü'ne kadar gittikten sonra bizim takip etmeyi düşündüğümüz sahil yolu yerine yarımadayı kesen ve tepeden giden daha kısa yola döndü. Burada bayağı ciddi ve uzun rampalar gördük. Hani gerçi o yoldan geçmeyecektik ama bisikletle çıkabileceğimiz gibi de değildi.
Tırmanma bittikten sonra şoför "Artık buradan sonra hep iniş. Gerisini bisikletle gidebilirsiniz" dedi. Nedense güvenemedik, biraz daha götürsün istedik ama sonra da pişman olduk. Gerçekten de neresinden baksan 5-6 km kadar orman içi düzgün asfalt yolda iniş zevkini kaçırmış olduk. Saat 11:15'de Ocaklı'da minibüsten inip düzgün bir yolda pedallamaya başladık. Alp performansını burada da gösterdi ve biletleri değiştirmeye geç kalmamak için önden basıp gitti. Biz Cenk'le kendimizi zorlamadan peşinden gittik. Yol 27 km kadar, hafif iniş çıkışlar var ama hiç zorlamıyor. Erdek'in içinden de geçerek saat 13:00 gibi Bandırma'ya vardık. Bir kere rubleden zincirim attı, ki bisikleti alalı ilk defa başıma geliyor. Eve dönünce ayarlara bakmak gerekecek.
Yolda karşı şeritten giden iki turcuyla selamlaştık. Fazla yüklü değillerdi, aheste aheste yol alıyorlardı. Asit fabrikasının oralarda da peşimizden gelen bir bisikletli gençle konuştuk. Öğrenciymiş, Balıkesir'e gidiyormuş. Biraz sohbetten sonra hızlanıp gitti.
Bandırma'ya vardığımızda Alp oturmuş birşeyler atıştırıyordu. Bize yarım saate yakın fark atmış. Gişe açılınca gidip bilet işini hallettik. Sonra Cenk'in bildiği bir mantıcıya uğrayıp karnımızı doyurduk, ardından da feribot saatine kadar pinekledik.
Saat 17:45 gibi Yenikapı'da feribottan inip vedalaştık. Cenk arabasını Alp'in evinin oralara bırakmış, bisikleti yükleyip evine dönecek. Onlar beraberce gittiler. Ben de Sirkeci yönüne yollandım. Trafikte sıkışıp kalmış arabaların arasından hızla geçip gitmek her zaman büyük zevk oluyor. Geçerken sürücülere çocukça nanik yapmak istiyorum ama kendimi tutuyorum.
Sonunda vapurun kalkmasına az kala iskelede oldum, 18:15 Kadıköy vapuruna bindiğimde artık kendimi evde hissediyordum.
Yapılan yol: 48 km, yolculuk süresi: 2:57 h, ortalama hız: 16 km/h, max hız: 45 km/h
Today's ride: 48 km (30 miles)
Total: 115 km (71 miles)
Rate this entry's writing | Heart | 0 |
Comment on this entry | Comment | 0 |