August 13, 1999
7. gün: Kurucaşile - Cide ... İnebolu
Sabah 06:30 gibi uyanıp kalktım. Dünün yorgunluğuyla kütük gibi uyumuşum ve dinlenmişim. Börekli bir kahvaltıdan sonra eşyamı toplayıp çıkıyorum. Otelin önünde bir delikanlıyla biraz sohbet ettik. O da bisiklet meraklısıymış. Bursa'ya gitmeyi düşünüyormuş, bana yolu sordu. Buradan Bursa'ya giden yolu bilmem ki...
Heart | 0 | Comment | 0 | Link |
Kurucaşile çıkışında yol hemen tırmanmaya başladı. Cide 29 km tabelasını gördüm. Uzun bir çıkıştan sonra bir köye indim. Sonra tekrar tırmanışa geçtim. Nasılsa yolum kısa diye aldırmadım. Netekim yaklaşık 7 km sonra yol inip-çıkmadan fakat yüksekten gitmeye başladı. Tepelerin etrafını dolaşıyor, hafif inişler var. Freni ellemeden iniyorum, hızım 50 km'yi buluyor. Sonra tekrar tatlı tatlı yükseliyor. Yolun bu kısmı son derece güzel deniz manzaralı. Aşağıda orman arasında köyler görüyorum, daha aşağıda küçük koylar var, fakat sanki sadece denizden ulaşılabilecek gibi görünüyor. 17. kilometrede Gideros Koyu var. Cennet gibi bir yer. Küçük bir koy, daracık bir boğazla Karadeniz'e açılıyor, bir yerde Ölüdeniz'e benziyor denebilir. Çevresi bütün orman. Koyun çevresinde bir kaç küçük yapı var. Biri salaş restoran-çay bahçesi gibi bir şey. Aşağı dik toprak bir yol iniyor. Bisikletle inip tekrar çıkmak istemedim, yukarıda bırakıp yürüyerek inmeye de cesaret edemedim ama aklım kaldı doğrusu.
Gideros'tan sonra yol önce biraz yükseldi, sonra yine çok tatlı gitmeye başladı. Nihayet Cide göründü. Şehre girmeden önce 4-5 km boyunca kesintisiz kumsal var. Bölgeye Kumluca diyorlar. Yolun bir tarafı kum ve deniz, diğer tarafında da bir kaç ev ve pansiyon var. Gelgelelim Karayolları kalkmış plajın tam ortasına asfalt deposu yapmış! Kumların üzerinde dağ gibi asfalt ve çakıl yığılı. Anlaşılır gibi değil. Hangi aklıevvelin eseri acaba...
Cide'nin girişinde bir kahveye oturuyorum. Oyun oynayan bir şoförle -oyun arasında- yol muhabbeti yapıyoruz. Sonraki durak İnebolu. Benim haritaya göre buradan 62 km olması gerekirken 100 km çıktı. Öte yandan -yine haritaya göre- 40 km olması gereken ve dediklerine göre kalınabilecek ilk yer olan Doğanyurt da 70 km imiş. Önce şoföre inanamıyorum. Öyle ya, kullandığım her iki harita programı da (PCMap ve MS Autoroute) yaklaşık aynı rakamı vermişti. Geldiğim 30 km ile birlikte Doğanyurt 100 km yol tutuyor. Bunun İstanbul'da yüksüz olarak ve düz yolda yaptığım 100+ kmlerle ilgisi olmadığını biliyorum. Önce Cide'de gecelemeyi düşündüm, fakat Cide çok ilkel, küçük bir yer. Kasabadan çok büyücek bir köy sanki. Bu yüzden Cide'de kalmak istemedim ve Doğanyurt'a varamasam bile yolda bir yer bulurum diyerek küçük bir köftecide karnımı doyurduktan sonra yola çıktım.
Yol yine yokuşlu, çok kötü değil belki ama ben yoruldum. İşin kötüsü denizden yüksekte gidiyor, küçük köylerden geçiyor ve gerçekten de kalabilecek yer yok. Gittikçe moralim bozuluyor, üstelik Cide'den de bayağı uzaklaştım, geri dönmem de çok zor olacak. 22 km kadar gittikten sonra bir çeşme başında serinlerken yanımda bir minibüs durdu. Cide-İnebolu seferini yapan posta minibüsüymüş. Yolu tanıdığı için benim gidemeyeceğimi düşünüp durmuş. Üç kişi bir olup gülle gibi bisikleti minibüsün tepesine attık, ben de şoförün yanına kuruldum. Yanımda da 35 sene İstanbul/Feriköy'de yaşamış TEK teknisyeni bir bey vardı. O da İnebolu'dan Sinop'a devam edecekmiş. İki hemşeri yol boyu dereden tepeden konuştuk. Çok yer gezmiş, bölgeyi iyi tanıyor. Esas görülecek Karadeniz'in Samsun'dan ötesi olduğunu çok duymuştum, bir de o söyledi.
Minibüsle İnebolu'ya kadar yaklaşık 80 km gittik. Ve gördüm ki benim o yolu -Doğanyurt'a kadar bile olsa- yapmam çok zormuş. Çünkü yol sadece uzun, virajlı ve yokuş değil, aynı zamanda çoğu yeri sel sularından taş-toprak kaplıydı. O kadar ki bir yerde minibüsün lastiği yarıldı. El birliğiyle değiştirip yola devam ettik ve saat 17:00 sularında İnebolu'ya vasıl olduk...
(Bu satırları İnebolu'da sahildeki bir çay bahçesinde cızıktırırken birden karşımda incecik bir hilal belirdi. 11 Ağustos'tan beri ayı ilk defa görüyorum.)
İnebolu büyücek ve güzel, eski bir yer. Yanımdaki paranın azaldığını görüp bir Yapı Kredi şubesi aradım. Bütün bankalar var da YKB yok. En yakın Kastamonu'da varmış. Oraya da bu saatte gidip dönmek mümkün değil (İnebolu-Kastamonu 90 km). Sinop'a kadar da başka banka bulamayacağıma göre idare edeceğiz artık.
Sırada Türkeli var. Taksi şoförlerinin dediğine göre 60 km kadarmış. Harita 50 km gösteriyor. Artık haritalara pek güvenim kalmadı doğrusu. Yol iyiymiş, bisikletle gidilebilirmiş, öyle diyorlar. Bakalım ardından ne çıkacak...
Yapılan yol: 53 km, yolculuk süresi: 3:50 h, ortalama hız: 14 km/h, max hız: 51 km/h
Today's ride: 53 km (33 miles)
Total: 397 km (247 miles)
Rate this entry's writing | Heart | 1 |
Comment on this entry | Comment | 0 |