June 28, 2019
3. gün: Gemlik - İznik (İznik Gölü Güney Kıyısı)
Gece saat üç buçuk gibi sanki odada biri horluyor gibi garip bir sesle uyandım. Kapalı olmasına rağmen klimadan geliyordu. Biraz devam edip kesildi, ben de yine daldım. Onun dışında çok rahat bir gece geçirdim.
Sabah 07:00'de kahvaltıya gittim. Bisiklet odaya çıkamadığı için akşam çantaları sökmek zorunda kalmıştım. Toparlanıp yola çıkmam 07:45'i buldu. Orhangazi tabelalarını izleyerek biraz şehir içinden gidip anayola çıktım. Sanki geçen sefer kullandığımızdan farklı bir kavşaktan çıkmışım gibi geldi bana. Ama yanılıyor olabilirim, şehri de yolları da çok unutmuşum çünkü.
Hava güzel, yol güzel. İznik kavşağına yaklaşırken bir bisikletli gördüm. Selamlaşıp yanından geçtim. Sonra kavşakta emin olamayıp durakladım. Geçen yıl arabayla İznik'e giderken tanımadığımız bir yola girip şaşırmıştık. Bu defa bisikletle aynı hatayı yapmak istemiyordum. Yanından geçtiğim bisikletli yetişip yardımcı oldu. Meğer doğru yoldaymışım.
Sonra bir süre beraberce yol alıp sohbet ettik. Kumla'da oturup Cargill'de çalışıyormuş. Haftada üç gün işe bisikletle gitmeye başlamış. Sonra o dinlenmek için durakladı, ben yoluma devam ettim. Şimdi düşünüyorum da adını sormayı akıl edememişim. Halbuki insan iki laf bile etse önce bir tanışmalı, değil mi?
Saat 09:00 gibi Gölyaka'ya vardım. Göl kenarında biraz oturup etrafı seyrettim. Bugünkü yol kısa olduğu için acele etmiyordum. Sonra Asil Çelik fabrikasının önünden geçip yola devam ettim. Uzun süre yokuşsuz ve tenha yollarda keyifle pedal bastım. Sonra Sölöz'e doğru yol tırmanmaya başladı.
Sölöz'de de çay molası verdim. Mete'yle ilk geldiğimizde kasabın suratsızlığı yüzünden burada yemek yiyememiştik. Oysa çaycı cana yakın çıktı. İznik yolundan hala emin olamadığım için bir de ona danıştım. O da korkacak bir şey olmadığını söyledi. "Narlıca'dan sonra yokuş aşağı sal gitsin" dedi.
Moladan sonra yine her gelişte ilgiyle seyredip bir de resmini çektiğim büyük köy evinin önünden geçip yola devam ettim. Sölöz'den Narlıca'ya kadar genelde tırmanış var. Narlıca'da durmadan geçtim, sonra da çaycının dediği gibi yokuş aşağı saldım.
Heart | 1 | Comment | 0 | Link |
Sonunda Göllüce'de durdum. Saat daha 11:00. Bu gezide daha önce uğramadığım yerlere uğruyorum, iyi oluyor. Göl kenarında güzel bir çay bahçesi var. Bir dondurma alıp oturdum. Yan masada bir sürü çocuk ve yanlarında "Hocam" dedikleri bir büyük var. Bir tür sınıf gezisi olmalı. Bir süre sonra kalkıp gidiyorlar, ortalık sakinliyor. Ben de yarım saat kadar daha oyalanıp tekrar yola düşüyorum.
Yol Narlıca tırmanışını saymazsak çok güzel, trafiksiz ve sakin. Ara sıra traktörlere rastlıyorum, selamlaşıp geçiyoruz. İznik'e 5 km kala sahil yolu bir kavşakla geniş bir anayola birleşiyor. Geçen sene hanımla şaşırdığımız yer burası. Son gelişimde böyle değildi, iki sene kadar önce yolu genişletip bir de köprülü kavşak yapmışlar. Tanıyamayınca farklı bir yol sanmışım. Aslında eski yolu genişletmişler, o kadar. Kavşağın oradaki kampingi işleten gence sordum, mecburen o yola çıkmam gerektiğini söyledi. Fakat 2 km kadar ilerideki köprüden sonra dere boyunca gidip göl kenarına inen bir yol varmış. Sayesinde yolun son kısmını göl kenarında gitmiş oldum.
Sonunda öğle üzeri İznik'e vardım ve daha önce de kaldığım Çamlık Otel'e yerleştim. Oda geniş, temiz, güzel. Ama yine üst katta olduğu için bisikleti çıkartamadım, çantaları sökmem gerekti. Neyse ki fazla sorun olmuyor bu iş. Saat 14:00'e kadar odada oyalandım. Sonra yemeğe çıktım.
Dolaşırken sokak arasında Kaptan'ın Yeri diye bir yer buldum. Islama köfte yapıyormuş. Uzun zamandır yememiştim ama buradaki pek hoşuma gitmedi. İçinde alışık olmadığım bir baharat vardı, ondan sanırım. Son ıslama köfteyi kim bilir ne zaman Adapazarı'nda yemiştim. Aslında rahmetli babam da elektrikli ızgarada benzer bir köfte yapardı, tadından yenmezdi.
Geçen yıl eşimle İznik'e geldiğimizde etrafta eli yüzü düzgün gençler görmüştük ve Kocaeli Üniversitesi öğrencileri olduğunu düşünmüştük. İznik genelde muhafazakar görünüşlü bir Anadolu kenti izlenimi verir ama bu gençler sayesinde şehri bayağı değişik bulmuştum. Bu gidişimde yaz tatili nedeniyle öğrenciler yoktu, şehir yine eski havasına geri dönmüştü.
Hava hala çok sıcak, dolaşılmıyor. Otele döndüm. Saat 20:00'ye kadar oyalandım sonra yemeğe çıktım. Benim şansıma mı yoksa buradaki her yer mi böyle, İznik'te hiç ağız tadıma uyacak yemek bulamıyorum. Havalı bir kebapçıya girdim ve hayatımın en yavan dönerini yedim. Etrafta dolaşan kara köpeğe de gün doğdu tabii. Etin yarısını dürüm yapıp yapıp ağzına verdim. Kendim yemekten de kurtulmuş oldum.
Hava durumu iç karartıcı. Yarın bu taraflar için yağmur gösteriyor. Nevin'le konuştuk, o da aynı şeyi söyledi. Gölün karşı kıyısı görünmüyor, muhtemelen o taraflarda yağmur var. Haydi hayırlısı deyip fazla geç olmadan yattım.
Yapılan yol: 56 km, yolculuk süresi: 2:54 h, ortalama hız: 19 km/h, max hız: 49 km/h
Today's ride: 56 km (35 miles)
Total: 176 km (109 miles)
Rate this entry's writing | Heart | 1 |
Comment on this entry | Comment | 0 |