June 10, 1997
8. gün: Mustafakemalpaşa - Kuş Cenneti - Bandırma
Sabah toplanmamız çok uzun sürdü. Mete'nin bisikletini odaya çıkartamadığımız için çantalarını sökmek gerekmişti. Ayrıca benim çantaların kuru kalmış olmasına rağmen onunkilere su girmiş, içerideki torbaları kirletmişti. Herşeyi yeniden paketlemek, zincirleri yağlamak ve öğle yemeği 13:30'a kadar sürdü. Yağmur tehlikesine karşı yine çantaları naylonladık ve yola çıktık - tabii ki YANLIŞ yola! Mustafakemalpaşa çıkışında Susurluk yönüne dönmemiz gerekirken benim aklıma uyup Karacabey yönüne saptık, 6 km kadar sonra uyanıp geri döndük. Böylece fazladan 12 km yapmış ve bugünü turun en uzun etabı haline getirmiş olduk (her işte bir hayır vardır değil mi ;).
Yolculuk genelde olaysız geçti. Hepsi birbirinden güzel ve iç içe Tatkavaklı, Güllüce, Koşuboğazı, Çeltikçi, Ovasemen, Beylik, Hamidiye, İsmetpaşa, Akhisar, Sultaniye, Tophisar, Danişment, Çavuş ve Yeşilçomlu adlı köylerden geçerek güneş batarken Kuş Cenneti'ne ulaştık. Hamidiye'de yemek yerken kısa bir süre hafif yağmur yağdı. Naylonlara gerek yokmuş. Yolda aksaklık olarak sadece benim çantayı tutan lastiklerden biri koptu. Geçen bir arabayla Mete'ye haber yolladım. Geri döndü, yardım etti. Paçasını zor kurtardığı öfkeli köpeklerin önünden iki kere daha geçmek zorunda kaldığı için biraz keyfi kaçmıştı doğal olarak. Neyse ki köpekler sadece havladılar fakat saldırmadılar.
Heart | 0 | Comment | 0 | Link |
Önce Kuş Cenneti'nde göl kıyısında bulduğumuz pansiyonda kalmayı düşündük. Amacımız çantaları bırakıp göl (Manyas Gölü) turu yapmaktı. Oradakilerden turun yüz km'den çok fazla süreceğini ve gölün karşı kıyısında kalabilecek yer olmadığını öğrenince vazgeçip Bandırma'ya gitmeye karar verdik. Bir günde o kadar yol yapmaya hiç hevesimiz yoktu. Ne de olsa yarışta değil, turdaydık.
Bu arada hava da kararmaya başlamıştı. Bandırma'ya kadar 18 km daha vardı ve Mete farını yağmurdan korumak için çantasının derinliklerinde bir yere saklamıştı, çıkartmaya da üşendi. Bu yüzden sadece benim farla idare ettik. Gece karanlığında anayolda gitmek gerçekten tehlikeli oluyor. Benim el yapısı far ilk defa ciddi olarak kullanılıyordu ve kesinlikle kendini kanıtladı. Bandırma girişinde kontrol yapan trafik polislerine rastladık. Bizi uyardılar ayrıca Bandırma'da uygun bir otel adı verdiler. Bandırma'ya vardığımızda saat 22:00 olmuştu. Oteli kolayca bulduk ve yerleştik. Bisikletlerimize de yer gösterdiler. Bayağı yorulmuştuk. Yemekten sonra hemen yatıp uyuduk.
Yapılan yol: 88 km, yolculuk süresi: 5:10 h, ortalama hız: 17 km/h, max hız: 41 km/h
Today's ride: 88 km (55 miles)
Total: 480 km (298 miles)
Rate this entry's writing | Heart | 0 |
Comment on this entry | Comment | 0 |